“GÜNDEM: ENERJİ"

Yeşil Köşe’den değerli okurlarıma merhabalar. Yükselen elektrik fiyatları, üretimde, ulaşımda, hayatın her alanında artan enerji maliyetleri, yaşanan doğalgaz ve elektrik kesintileri, enerjinin tehdit unsuru olduğu siyasal ve politik krizler, hızla ısınmaya devam eden dünya ve iklim krizi, bu iklim krizinden kaynaklı oluşabilecek muhtemel gıda krizleri… Son dönemde bu başlıklar hepimizin gündeminde ne çok yer edindi, değil mi? * Bu hafta siz değerli okurlarımla; tüm bu enerji ve iklim krizlerinin nedenlerini, fosil yakıtlardan uzak durarak yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması ile bugünden yarına, sürdürülebilir kalkınma ve daha yeşil bir dünya hedeflerimize ulaşabileceğimizi kendi yorumlarım ile paylaşacağım. Enerji, sanayileşmenin alt yapısı ve günlük hayatın vazgeçilmez bir unsuru olması sebebiyle, ulusal ve uluslararası gündemde oldukça önemli bir yer tutmaktadır. * Dünyadaki nüfus artışı, sanayileşme ve bilimsel faaliyetlerin gelişmesi ile birlikte geliştirilen teknolojiler sonucunda enerjiye olan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır. Çevre, su ve gıda kadar önemli, toplumların vazgeçilmez unsuru olan enerji ihtiyacı tüm dünyada, hala büyük oranda fosil kaynaklardan karşılanmaktadır. Bu kaynakların içinde en fazla önem arz eden petrol ve doğalgaz, dünyada siyasal ve politik krizlerin başlıca sebepleri arasında olmuş, bu krizlerle birlikte yaşanan fiyat artışları özellikle Türkiye gibi enerjide dışa bağlı ülkelerin ekonomisini olumsuz yönde etkilemiştir. Enerji kaynaklarının tükenebilir oluşu, dışa bağımlılığın varlığı, maliyetli oluşu ve kaçınılmaz olan çevresel etkileri nedeniyle; ülkeler için güvenli, yeterli miktarda, ucuz ve temiz enerji üretmek, ekonomik ve sosyal hayatın temel problemleri arasında yerini almaktadır. Enerji kaynakları kullanımını ülkemiz açısından ele aldığımız zaman; kurulu güç ve üretim tarafında TEİAŞ (Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi) verilerini incelediğimizde, hemen hemen yarı yarıya olacak biçimde, ithal ve yerli enerji kaynaklarını kullanmakta olduğumuzu görmekteyiz. Ayrıca bu ithal olarak nitelendirdiğimiz enerji kaynaklarının tamamı, kömür ve doğalgaz olmak üzere, fosil enerji kaynağıdır. Yani ne çevre ne de bütçe dostu. En önemlisi, kaynak ülkemize ait değil… İthal enerji kaynağı kullanımının yaratabileceği muhtemel sıkıntılardan sadece bir tanesini 2022 yılının ilk ayında doğalgaz kısıntısı ile tecrübe edindik; gerek elektrik üretimi gerekse sanayi üretimi birkaç gün sekteye uğradı. Sınır ötemizde gelişse ve bugün ülkemizi doğrudan etkilemese dahi, siyasal ve politik krizler sonucu meydana gelen doğalgaz krizleri, Avrupa ülkelerinde sanayi ve günlük hayatı tehdit eder boyuta ulaşmakta. İthal enerji kaynağı kullanımının yarattığı krizleri bizzat yaşayışımız veya şahit oluşumuz, bu konularda daha hızlı adımlar atmamız gerektiğinin habercisi değil mi? * 2022 yılı içerisinde EPDK tarafından belirlenen her dönemde, hatta Haziran ve Eylül aylarını bile beklemeden elektrik fiyatlarına zam üstüne zam yapıldı. Öyle bir noktaya geldi ki, sanayi üretiminde “diğer” gider kalemi içerisinde yer alan elektrik maliyeti, ana girdi maliyetlerde en üst sıralara yerleşir oldu. Neden? Nedeni ülke olarak ithal, dolayısıyla pahalı enerji kaynaklarını yoğun biçimde kullanmamız. Yerli ve yenilenebilir kaynakların kullanımını artırmadığımız takdirde, daha yüksek elektrik faturaları muhtemelen peşimizi bırakmayacak. Sorun sadece ekonomik değil, aynı zamanda ekolojik. Dünyamız giderek ısınmakta, iklimler hızla değişmekte, yaşanan aşırı hava olayları günlük yaşamı giderek zorlaştırmakta ve tüm bunlar yarınlarımızı tehdit etmekte. Sıfır karbon hedefi ve gelecek kuşaklar adına taşıdığımız sorumluk ile enerjide yeşil dönüşümün gerçekleştirilmesini önemsemeli, bu konuda hızlı ve ciddi adımlar atmalıyız. * Büyüme ve kalkınma hedefleri ile birlikte teknolojik yatırımlar, sanayileşme, üretim, lojistik ağı ve nüfus bakımından yaşanacak artışlar enerjide daha fazla talep yaratacak olup, bu talebi karşılayacak arzı yaratmak, arzı yaratırken de ekonomik, politik ve çevresel anlamda ülke menfaatine yatırımlar gerçekleştirmek, bu büyüme ve kalkınmayı sürdürülebilir kılacaktır. Enerji gündemini ekonomik ve ekolojik açıdan ele aldığım yazımı sonlandırırken; enerji üretiminde ülkemizin yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve kullanımının yaygınlaştırılmasının, sürdürülebilir kalkınmayı sağlaması adına oldukça önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak ve yeşil bir gelecek adına bu sorumluluğu hepimizin taşıdığını hatırlatmak isterim. Önümüzdeki hafta görüşmek üzere, sağlıkla kalın… Sidar Anıl Özalp